8 Mayıs 2015 Cuma

NAZCA ÇİZGİLERİ

Peru’nun başkenti Lima’nın yaklaşık 400 kilometre güneyine indiğinizde toprak renk değiştirmeye başlar, evler değişir, yollar değişir, rakım değişir. And Dağları size yolculuğunuz boyunca eşlik eder  ve eteklerindeki 450 kilometre karelik bir alanda çok ilginç hazineler saklar. Nazca çizgilerini ilk olarak çocukken okuduğum Tanrıların Arabaları kitabıyla duymuştum, Erich von Daniken’in akıcı diliyle yazılmış olan bu kitabı o vakitler çok da anlamayarak okumuş, acaba uzaylıların yaptığı söylenen bu çizgileri ben de gözümle görür müyüm diye içimden geçirmiştim. Bir gün ayaklarım beni Nazca ve Palpa kasabalarının ortalarındaki bu mistik alana götürdü ve bir çocukluk hayalim gerçek oldu.
 
Sabahın erken saatinde bindiğimiz pırpır uçakla keyifli bir yolculuk yaptım, hava açık, ılık, görüş mesafesi iyiydi. Dağlar, ovalar, tarlalar ve kumullar ardı ardına harika tablolar sunuyordu.
 
Tarih olarak M.Ö 500 lü yıllardan M.S. 300 lü yıllara uzanan geçmişe sahip olan bu çizgilerin tam olarak ne olduğu bugün dahi anlaşılamamıştır. Dünyanın pek çok yerinde rastlayacağınız çizgiler ve motiflerden daha ünlüdür Nazca Çizgileri. İçlerinde örümcek, maymun, guano kuşu, sinek kuşu, balina ve pelikanın da olduğu bu çizgi ve geolifler yalnız toprakta değil, döneminde yapılan toprak kaplar ve tekstil ürünlerinde de görülen figürlerdir, Nazca kültürünün bir parçasını oluştururlar. Figürlerden daha enteresan olan ise düz, spiral, üçgen, dikdörtgen ve dalgalı çizgilerdir.
 
Çizgileri ilk keşfeden, Perulu arkeolog Toribio Mejia Xesspe olmuş. Yürüyüş esnasında fark etmiş çizgileri. Ancak yürürken çözümlemesi zor olmuş şekilleri. Her şeyin netleşmesi 1930 larda uçak keşifleri ile mümkün olmuş. 1930-1940 yılları arasında yapılan araştırmalarda ortak kanı bu çizgilerin devasa bir astronomik yapı ya da bir havaalanına ait olduğu imiş. Bu bölgenin rüzgar ve yağış almaması ve havanın kuru olması, çizgilerin bunca yıl bozulmadan günümüze ulaşmasında en büyük etken. Ancak küresel hava değişimleri bu bölge için tehdit oluşturuyor. Bu derinlikte çizgilerin şiddetli yağmura direnmesi imkansız.

Uzaylı adam olarak bilinen figür. Sanki ilkokul çağında bir çocuğun çizimi gibi. Kaynağı, sebebi belirsiz resimlerden sadece bir tanesi.

   Maymun
Ne yazık ki dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi burada da var olan gecekondulaşma bölge için tehlike oluşturuyor. Yaptığım keşif uçuşunda bölgeye serpiştirilmiş barakalar dikkatimi çekti.  Çizgilerin muhafazası için yol kenarlarında gözlem kulübeleri yapılmış, ancak çizgiler öyle geniş bir alana yayılmış ki korunması bundan böyle daha zor olacak gibi.
 
Yola yakın resimleri korumak üzere yapılmış güvenlik kulübesi
 
Zemin demir-oksitle kaplı pembemsi çakıl taşlarıyla örtülü. Çizgileri her kim yaptıysa bu taşları temizleyerek alttaki çölümsü sarı toprağı ortaya çıkartmak suretiyle yapmış.
 
Örümcek
 
Nazca çizgileri üzerindeki en kapsamlı araştırma Maria Reiche’e ait. Hayatını buraya vakfetmiş dersek yalan olmaz. Nazca çizgilerinin Unesco Dünya Kültür Mirası olması onun sayesinde. Zaten cenazesi de Nazca’ya defnedilmiş.
 
Sinek Kuşu

 
Guano Kuşu
 
Su bulmak umuduyla yapılmış dinsel ayinler için ritüel diyen de var, uzaylıların iniş yapması için hazırlanmış özel havaalanı diyen de var, astronomik takvim diyen de. Her ne olursa olsun Nazca çizgileri büyüsünü korumaya ve binlerce turisti bölgeye çekmeye devam ediyor. Yolunuz düşerse keyifli ama bir o kadar da mide kaldırıcı keşif uçuşunu yapmalısınız, tabii mutlaka aç karnına, zira şekillerin her biri için uçağınız ani pikelerle alçalıyor, sağa ve sola yatarak her iki taraftan da görüntü almanızı sağlıyor, dolu midelerin bu pikelere direnç göstermesi zor….Bu tür şeylere dayanıklıyımdır ama benim bile bir ara başım döndü.