7 Nisan 2015 Salı

ANTİPOD


2014 yılının yaz aylarında, uzun süredir yapmayı arzu ettiğim, ancak mali sebeplerle hep ertelemek zorunda kaldığım bir seyahati gerçekleştirdim. Transsibirya Ekspresi ile baştanbaşa Rusya, Moğolistan ve Çin. Bu gezi bir kruvaziyer mantığıyla organize edilmişti, gece boyunca yolculuk yapıyor, gündüz ise şehirlerde mola vererek o şehirleri geziyorduk.  Seyahatin en önemli noktalarından biri doğal olarak Sibirya oldu. Dillere destan Baykal Gölü’ne en yakın şehirler olan Irkutsk ve Ulan Ude farklı dokularıyla unutulmazlarımın arasındaydı. Irkutsk,  Angara nehri kıyısında sevimli, düzenli, tipik bir Sibirya şehriydi. Ulan Ude ise Buryatların yaşadığı,  yemyeşil dokusuyla ve iklimine inat sıcak insanlarıyla çok farklı bir çizgide olan nispeten küçük bir Sibirya modeliydi.
 
IRKUTSK, RUSYA

Bu seyahatten sonra gezmeye biraz ara vererek burada yaşadığım heyecanı aratmayacak başka bir rota düşünmeye başladım. Elimde birkaç alternatif vardı. Patagonya bunlardan biriydi. Karar vermek zordu, çok okudum, kafam çok karıştı. Bir çok alternatif ülke ve rota üzerinde araştırma yaparken rastladığım enteresan bir bilgi yönümü kesin olarak Patagonya’ya çevirmeme neden oldu. 
Dünya yuvarlak. Bu yuvarlağın tam ortasını, dünyanın merkezini düşünün. Sonra dünyanın herhangi bir yerine dümdüz bir şiş saplayın, bu şiş mutlaka orta noktadan geçmeli. Şişin ucu başka bir uçtan çıkar doğal olarak. İşte şişin kutup başı mantığıyla tam karşı tarafına bilim dilinde ANTİPOD deniyor. Dünyamızın yüzeyinin büyük çoğunluğu suyla kaplı. Özellikle Avrupa kıtasının arka yüzünde, yani antipodunda hep su var. Antipodlar hakkında yazılanları okurken Şili’de bulunan Puerto Natales ile Ulan Ude’nin, Pekin ile Buenos Aires’in, Irkutsk ile Şili’de bulunan Punta Arenas’ın antipod oldukları bilgisi beni çok heyecanlandırdı. İşte o an Arjantin-Şili ve Patagonya bölgesini mutlaka görmem gerektiğine karar verdim. Bu tesadüfü bir işaret gibi kabul ettim.
 
                                              IRKUTSK'UN ANTİPODU PUNTA ARENAS
 
Antipod olan iki şehirden birinde öğlen saat 12 ise, diğerinde gece saat 12 oluyor. Birinde en uzun gece yaşanıyorsa diğerinde en kısa gece. Biri yazı yaşıyorsa diğeri kışı. Yaptığım bu seyahatin belirli noktalarında “şimdi ben burada uykuya dalıyorum ya, aynı anda Sibirya’da hayat bütün canlılığıyla devam ediyor” , “şimdi burası sonbahar ya, Sibirya’da ilkbahar başlıyor, karlar eriyecek, yaz gelecek” diyerek çok değil, altı ay önce yaptığım muhteşem yolculuğu yad ettim. Fark ettim ki Patagonya, bütün doğal güzelliklerine rağmen Sibirya'nın bende oluşturduğu yoğun hisleri devam ettiremedi.
 
                                                                   ÜLKELER VE ANTİPODLARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder