Bosna Savaşı günlerinde Sarajevo şehrinin dünyayla
bağlantısı kesilmiş, şehre gıda, silah, gazete, yakıt, hasta ve yaralılara ilaç
tedarik edilemez olmuştu. Oldukça ekstrem bir çözüm yolu bulunarak Bosna ordusu
tarafından yeraltında tamamen el yordamıyla, kova kürekle 800 metrelik bir tünel açıldı.
Kazıya Bajro Kolar adlı vatandaşın evinin bodrumundan
başlandı. Durum ordu tarafından kendisine sorulduğunda bir an tereddüt etmedi
ve kendisi de ailesiyle birlikte kazıya yardım etti.
Havaalanının diğer tarafındaki özgür Dobrinja ve Butmir
bölgelerine ulaşım sağlayan tünelin kazısı 24 saat süreyle 8 er saatlik vardiya
yaptırılarak her iki uçtan aynı anda
devam etti. Finansmanı devlet, ordu ve belediye tarafından karşılandı. 3
yıl süresince her tür insani yardım bu tünelden şehre ulaştırıldı. Almanların
hibe ettiği kablolar aynı tünelden geçirilerek şehirde elektriğin kesilmemesi
sağlandı. İnsanlar bodrumlarda yaşamlarını sürdürdü. (En az 11 bin insan
öldürüldü Sırplar tarafından. Bizim şehirde boş olan her yere bina ve AVM inşa
ediyorlar. Orada ise boş olan her yere mezarlık yapmışlar. Çoğu gencecik
binlerce insan.)
Tünel yapıldı yapılmasına ama teknik olarak oldukça zor
koşullarda. Tünelde havalandırma yoktu. Tünele girene maske takılıyordu.
Herhangi bir izolasyon olmadığından zaman zaman su basıyordu. Suyun tahliyesi
sıkıntılıydı. Üstelik tünelin başlangıç noktasını oluşturan evin hemen yanı başında sırpların yaşadığı mahalle bulunuyordu. Sırplar evin civarındaki tuhaf hareketlilikten kuşkulandılar. Askeriyeye haber vererek Boşnakların tünel kazıyor olabileceğinden duydukları şüpheyi anlattılar. Sırp birlikleri havaalanına doğru uzanan yer altı koridorunda tesadüfi noktalarda kazıya başladı. Amaçları kazıldığı sanılan tüneli bulmak ve yok etmekti. Ancak kazdıkları her yerden su fışkırıyordu. Aramaktan vaz geçtiler. Bu kadar sulak bir bölgede tünel kazmak imkansızdı. Sırplar yanılıyordu. Tanrı iyinin yanındaydı.
Bir uçtan diğer uca geçiş yaklaşık 2 saat sürüyordu. İçerisi
havasız, karanlık, soğuk, pis ve kalabalıktı. Dışarıda yağmur gibi yağan
bombaların yarattığı titreşim tünelin duvarlarını sallıyordu. Yine de hiçbir
yeri çökmedi.
Tünelin büyük bölümü bugün kullanılmaz durumda. 20 metrelik
bir kısım ise müze ve ibret olarak ziyarete açık. Aradan geçen onca seneye rağmen dehşetin ve umudun kokusunu
burada duyabiliyorsunuz. Tünelin girişinde size hem kazı günlerini, hem de Sarajevo' nun bombalandığı günlerin gerçek görüntülerinin harmanlandığı bir video film gösteriyorlar. Filmi mühimmat kutularının üzerinde oturarak izliyorsunuz. Ardından tünelden geriye kalan kısacık yolu yürüyorsunuz. Yüreğiniz daralarak. Kısa ziyaretin son noktası küçük bir müze.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder